Tehlikeli durumlarda ‘vücuda herhangi bir olumsuz durum yaşarsa tetikte olmasını ileten bir sinyaldir.
Kaygı hayatın bir parçasıdır. Günlük yaşam içerisinde herkes farklı konularla ilgili endişe yaşayabilir. Pek çok sorun kaygı oluşturabilir. Bunlar; iş, sağlık, maddi konular, sınav ve aile ile ilgili problemlerden kaynaklanabilir. Ancak kaygıya farklı açıdan bakacak olursak doğal kaygı da hayatın içindeki bir parçadır.
Doğal kaygı, günlük yaşayabileceğimiz problemlerle baş edebilmek adına hazırlıklı olmamızı, bir tehlike ve tehdit anında daha hızlı ve pratik kararlar vermeye bizi teşvik ederek olaylardan kurtulmamızı sağlar. Bu tarz bir kaygı hafif düzeydedir ve baş edebileceğimiz bir kaygıdır.
Kaygı duygusunun ortada bir tehlike yokken meydana gelmesi, uzun süre devam etmesi ve oldukça yoğun hissedilmesidir. Bu düzeyde bir kaygı bozukluğu kişinin yaşam kalitesini düşürmekte ve kişileri fazlasıyla rahatsız etmektedir. Bunlara ilaveten kaygı bozukluğu yaşayan kişinin gerek sosyal hayatı, gerekse akademik hayatı da olumsuz etkilenmektedir.
Kaygı bozukluğu yaşayan kişiler ne düzeyde bir endişe hali içinde olduklarının farkındadırlar ancak durdurmak ve bu duyguyu yönetme konusunda yetersizdirler ve sakinleşemezler. Durum bu seviye ye ulaştığında ise uzman desteğine başvurmaları önerilmektedir.
Kimi kişilerde yaşanan çok stresli ve travmatik bir olay sonrası yaşanabileceği gibi kimi kişilerde de bir neden olmadan gelişmektedir.
Tedavi, psikoterapi ve psikiyatrik destek eşliğinde sağlanmaktadır. Kişide kaygı uyandıran ve değiştiremediği düşünceleri üzerine odaklanılarak sağlıklı düşünce yapısı oluşturmak tedavi sürecini kapsamaktadır.